
Aşkı yaşamaya başlarken ne zaman biteceğini, nasıl biteceğini neden hiç düşünmeyiz.Yaşamak istediğimiz o aşk hiç bitmesin isteriz.Oysaki günümüzde aşklar o kadar çabuk tükeniyorki.O işin başka bir tarafı; biz aşkın nasıl bitişini yada aşka başlarken ayrılık en başta düşünüyorsak zaten bu aşk olmaz.Aşkta Bitiş anı ise çoğunlukla bağıra çağıra gelir. Aşk haykırır "bitiyorum beni kurtarın" diye. Taraflardan biri bu haykırışa kulak verip çaba göstersede, diğer taraf onunla aynı fikirde değilse, tek tarafın çabası o aşkı kurtarmaya yetmez.
Aşkı kurtarmak istemeyen taraf sonunda pılısını pırtısını toplayıp çeker gider. Sonra birbiri ardına sorular gelmeye başlar. "Neden Bitti?", "Hata Kimdeydi?", "Başkası mı var?" Bu sorular yanıt bulsa dahi neyi değiştirebilirsiniz ki? Düşündükçe işin içinden çıkamaz hale gelirsiniz. Sizi böyle p.. gibi ortada bırakıp gitmesini içinize sindiremezsiniz. Bu durumda kimisi işi hakaretlere hatta şiddete kadar vardırır. Kimisi nasıl intikam alacağının planlarını kurmaya başlar. Kimisi de kendisini daha sonra daha çok acı verecek olan "Geri Dön" yalvarmalarına başlar. keşkeler hayatınızın bir parçası olur.....
Eski aşkınızın hayali sizde ne kadar uzun süre kalırsa, sizin hayattan kopuk şekilde yaşamanızda o kadar uzun sürecektir. Ayrılıklar böyledir hep işte ruhumuz gitti derken bu gidişe yüreğimiz hayır diyor,bir türlü kabüllenmiyor bu gidişe... Giden gitmiş oluyor ...bilinen tek şey varki kalan yalnızlığın içinde yetim ve öksüz kalıyor...
Sen gittin ya…
Eksik kaldı ömrüm.
Sen gittin ya, sensizliğime döndüm.
Varlığınla başlayan hayatım son nefesini verdi bir imzanla.
Şimdi bana ait olmayan bir yürekte de çarpıyor varlığın.
Sen gittin ya, sana ait bir şeyler kaldı bende.
Hepsini bir gözyaşına koyup bir mendile sakladım
Albatros.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder