5 Kasım 2008 Çarşamba

Şiirler sislenmeden


Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'üşüme' diye seslenmeni isterdim... bir el olmanı isterdim, bir kol... 'özledim' deyip sarılmanı... en karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim. kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna, ağlasaydım doya doya... geçerdi üşümesi yüreğimin, geçerdi üşümesi içimin, kirpiklerimde yağmurlar dumanlanmazdı biliyorum...

Gel. yüreğim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver. elim ol, ayağım ol, canım ol... gecem - gündüzüm ol... ağlayan gözlerim ol her damlada yeniden doğur beni, yeniden doğur umudumu. her öldüğümde yeniden yarat ki, seni ne kadar özlediğimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı cansız varlıklara, ne kadar çok sevdiğimi...

Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, şiirler sislenmeden... islenmeden geceler... sonra ölüm gelsin...

Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi

1 yorum:

Albatros dedi ki...

Zaman yine geceye, yokluğunun en ağır vurduğu saatlere doğru ilerliyor. Hayalin olanca netliğiyle sahnedeki yerini alıyor. Her zamanki gibi çok güzelsin. Başkalaşıyorum. Teslim oluyorum sana bir kez daha. Seçeneğim yok aslında; ama olsaydı, böyle bir kaçışı bir an için düşünmeyi bile sana ihanet sayardım.

Seninleyim yine, sen oldum. Başkalaştıkça aslıma döndüm... Sana döndüm, kendim oldum.

Yokluğun en ileri boyutuyla tenime iyice sokuluyor, böyle bir yangında varlığını bütün güzelliğiyle duyumsuyorum. Her gece binlerce kez yinelenen bu sahnelerde yokluğun ne kadar yakıcıysa varlığın onunla yarışan bir serinlik oluyor yüzümde. Amansız bir çatışmanın ortasında nasıl korumasızım.

(Seninleyim ve korumasızım, yalnızım... Ne müthiş bir çelişkidir bu!)

Gözlerimi kapatıyorum. Artık susma vaktidir.

Bir yoksun, bir varsın; ama en çok yoksun. Başım dönüyor.

Sevgili(m) ! Ömrümün varı! Ey hayal!

Seni seviyorum.