6 Kasım 2008 Perşembe

Rüya


Rüzgarın uğultusu arasında
Sesini duyacağım ansızın.
Bir ürperdi, bir korku,
Saracak herbir yanımı
Ve yine rüzgarın sesi ile ansızın,
Kaybolacak korku dolu o sesler.
Tam o sırada işte;
Yıllardır çalınmayan
Tak tak kapı sesleri
Yine bir korku, yine bir umut.
Yarab dönmüşmüydü, gelmişmiydi
Bir nefesle kapıya koşup
Ümitle kapıyı açacağım.
Aman yarabbi, kimdi bu yabancı
Yıllar yılı beklediğim sevgilimi bu.
Hayır hayır olanaz o
O mağrurdu, o sevemez o dönemezdi,
Duruyordu hala kapıda sessiz.
Saçları darmadağın
Saçları yağmurlardan ıslak.
Titriyordu saçak altındaki bir serçe gibi
Korkuyordu, yıllar yılı benim korktuğum gibi
Yavaş yavaş kaldırıyordu gözlerini,
Yenilmişliğinin acısını yaşıyordu besbelli.
Evet evet o gözlerdi beni yıllarca tutsak eden
Evet o gözlerdi, beni acılar içinde yaşatan
Gözleri gözlerimde affet diyordu sanki.
Eski mağrur sevgili değildi o sanki
Konuşamıyor, titriyor ve ağlıyordu.
Uzattım ellerimi, düştü kollarıma....
Yıllarımı hasretinde tükettiğim sevgili,
Bitmişmiydi bu hasret
Bitmişmiydi bu susayış,
Kırılmışmıydı pranganın zincirleri.
Ahhh nasılda özlemişim seni
Kokun hala değişmemiş.
Tam sana kavuşmuşken o sırada
Meyhanece kalk artık kapanıyor
Diyordu meyhane...


Feridun Erdoğan

Hiç yorum yok: