23 Ekim 2008 Perşembe

Güneşi Uyandırmaktan Geliyorum


Hep karanlığın gizeminde kaybetme nedenlerimi bulmaya çalıştım. Tuttuğum nefeslerim geldi aklıma. Kelimeleri susturmak için yutkunmalarım. Bakışlarıma düşmesin diye gün ışığı, gözlerimi yumardım. Dizlerimi bağlardım sana koşmamak için. Ellerimi dolardım kendime.Yakarmak istemiyordum seni Tanrı’dan. Olmayacak duaya amin dememeyi çoktan öğretti hayat. Beklentilerle hareket etmemeyi ve sadece susuyordum. Yapabildiğim en güzel ve bana ait en özel tavrımı takınıyordum sana.

Sana ait güzeli-çirkini, iyiyi, kötüyü hazmediyor şimdi sevdam. Öğütüyorum duygumu. Belki adını koymak için, belki olan adından caymak için. Sana uzak kalıyorum. Bu, kendime yakın kılıyor beni. Kendimi mi senden çok seviyorum? Seni mi benden koruyorum? Bilmiyorum.. susuyorum...

"elimde bir harita var; hangi sözün bedeninin neresini dağlayacağını biliyorum " diyorsun. Neye yarar bunların benim cümlelerim olmadığını bilmen? bak bu ayrılık; senden değil kendimden...



Birbirimizi gördüğümüz ilk gün üzerinde aynı bluz vardı, benim üzerimde de bu gömlek. Zaman geçti; başka bir masada bize yabancı iki suret olarak oturuyoruz.

"sonuncusunda adın geçiyor ama duymayacaksın" diyor ya sesin o an adına dair binlerce hikaye kurguluyorum. Hiçbirini beğenmeyeceksin; biliyorum. Hikayeler yazarım ben, şairane sözler uzağımda!
"hayat çarpmış sana; içindeki sıkıntı bundan" diyorum.
"maça kızı hep benim elimde olacak" diye cevap veriyorsun. (ilgisiz cevaplara ben alıştım da okuyucu gizli anlamlar arıyor altında...)

Oysa oyun o kağıtla bitmiyor. Bak bu ayrılık; senden değil kendimden...

Yollara düşemeyecek kadar çocuktu, bu yüzden sana emanet ettim o düşü. Büyümesine izin verme...

Bak; bu ayrılık...

"sana hoşçakal diyemem ama şimdi gitme vakti " diyor bir şarkıda...
Susayazma mevsimi geldi benim için, sanırım...
Susmalı, durmalı biraz...

Vakit yazıya dönüşe vurunca gelmeli; belki bir daha hiç yazmamalı...

Bugün garip bir gün; yağmur sıkıntısı var bu gri şehirde...
Daha önce demiştim ya "gitmek için yağmurları beklemeliydin belki de"...

Bir iki saat içinde yağmura keser hava...
Yani gitmek için doğru zaman...
Yazmamak için bir sürü neden...
Nasıldı bu şarkının devamı?...

Hiç yorum yok: