
Askerliğimin ; 39. Günde ziyaret için gelen için gelen arkadaşım İsmete...
Seninle nizamiyeden ayrılınca
Arkadaşım, canım kardeşim
Yine çöktü üzerime bir hüzün.
Anımsamak eski günleri
Düşünürken Avcılardaki evi
Birde bakkalın kızlarını,
Avcılar pazarını ve Ademi
Neydi o gençlik duygularının kaynadığı,
Arkadaşın arkadaşça
Kardeşçe birlikte yaşadığı.
Küçükçekmecedeki gölün kıyısındaki evi
Balkonun karşısındaki esmer güzeli Ayteni.
Ve Kasımın başbelası kör kızı.
Mahallenin kızları,ağaçları,kaldırımları
O güzelim insanları.
Bakırköyü, Floryası, Menekşesi
Bir başkaydı havası suyu.
Sevmek yaşamayı ve dünyayı.
Neydi o günler arkadaşım.
Evde arkadaşların şakrayan sesleri.
Akşamı olurdu çekmecenin,
Dönerdi insanları çalışmaktan,
Dağılırdı okulları,
O çıtı ptı güzel kızları.
Ve genç delikanlıları.
Çiçek pasajı,İstiklal caddesi, Taksimi
Beyoğlunun karanlık arka sokakları.
Masalarda içkilere meze ,
Loş ışıklı bekleme salonlarında
Müşteri bekleyen hayat kadınları.
Yaşamak için bedenini satın aldığımız
Hani birinden çıkıp diğerine gittiğimiz kadınlar.
Düşünüyorumda ; kardeşim,
İşyerine gelişi,
Orda başlamıştı hayatın gerçek çelişkisi.
Hani bir sefiller vardı,
Aydınlısı,Sivaslısı, Balıkesirlisi,Konyalısı ve Denizlilisi.
Hepsi bir kardeş hepsi bir aileydi.
Ama doğanın kanunu
Ayırdı onları bir bir.
Ağaçtan düşen yaprak gibi
Ama birbirinden kopmadılar
Birbirini unutmadılar.
Sefillerinde birde ev işleri vardı.
Çamaşırı, bulaşığı, yemeği,
Haftanın sonu ev temizliği.
Yıkardık evi baştan aşağı,
Bazen açık unuturduk çeşmeyi.
Sonrada kapı sesleri
Komşular gelirdi kapıya
Ne oluyor diye.
Yaz mevsiminin en güzel günleri
Gerilerde kaldı bir bir
Neydi yazın plaj mevsimi,
O mavi deniz ve deniz içinde biz
İş saatinin sonunda denize girmek
Ardından köfet ekmek yerken
Biraları içmek.
Sonrasında yorgun eve dönmek
Öylesine özlüyorum ki kardeşim o günleri.
Akşam olunca yat verilince uzanınca yatağa
Tüm anılar kalkar atağa
Sizleri anımsarım daima
11.04.1976
Feridun Erdoğan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder